7 Şubat 2012 Salı

Kahverengi Zemin Üzerine Siyah Benekler

Kızı ilk gördüğünde daha 47 santimetre boyundaydı. Kız ise çoktan 73 santimetreyi bulmuştu. Korkarak ona yaklaştı. Daha toydu ve kızı beğenmişti. Garip sesler çıkararak anlaşmaya çalıştılar. Kız da etkilenmişti belli ki. Ama o daha çok gençti ve kız da bunun farkındaydı. Pek fazla bir şeyi değiştirmeyecekti elbet fakat çocuklara bakma konusunda endişe uyandırıyordu. Savunmasız görünüyordu. O da bunun farkındaydı ve yapabildiği en iyi şeylerden biri olarak alet kullanımını geliştirdi. Ağzında tuttuğu dal ile savunabilirdi belki kendini, kızı ve çocukları.

Yavaş yavaş evlerini kurmaya başladılar. Küçük bir evdi. Ama yine de onlar için yeterliydi. Birbirlerini etkilemek için bağırıp duruyorlardı. İkisi de yeterince kızışmıştı. Yavaş yavaş öpüşmeye başladılar. Çok da uzun sürmedi öpüşmeleri. Yorulmuştu, götlerini devirip yattılar.

Ne de olsa ağızdan üreyen nadir hayvanlardandır martılar.

18 Kasım 2011 Cuma

Obi vs Annie
Bir şey söylemek zor.

Based on a True Story

Gölün ince buz tabakası gibi kırılgan bi' karıydı.
Her seviştiğinde üzülürdü.
Bir gün sikişmemeye karar verdi.
Ertesi gün vazgeçti.

Yine gerizekalılar gibiydi.
Üzüldü. Gitti, sikişti ve yine üzüldü.
Yine sikişmemeye karar verdi.
Ve ertesi gün yine vazgeçti.

Sordu her adama
" Kaç santim lan seninki? "
17,5'tan büyük olduğunda üzülüyordu manyak karı.
Aşıktı hala o adama.

Her pazartesi sikişmeme kararı alıyordu.
Her salı sikişiyordu.
Her çarşamba ağlıyordu.
Geriye kalan günlerde de ağlıyordu.

Salaktı biraz, düşünmezdi karşısındakini.
Hiç arkadaşı olmazdı bu yüzden.
Ve adamlar onunla sikişmek için konuşurdu zaten.

Sonra karı doktora gitti.
Doktor " Rahim ağzında kitle varmış hayatım. " dedi.
" Sikişemeyecek miyim? " diye sordu.
"Sana bağlı, ama canın yanar. " dedi doktor.

Ve bir pazartesi daha sikişmeme kararı verdi.
Bu sefer zorunluluktan.
Ve sikişmedi, bir sene boyunca.

16 Haziran 2011 Perşembe

Ha?

Değişen, dönüşen kızıl
Saçlı kız. Garip tripler içerisinde
Üzerinden başka
Adamlar geçerken.

-
Grab ya Glocks, when you see Tupac. -

İnsanlar değişir, dönüşür, gelişir.
İnsanlar sevişir,
dövüşür ve yine gelişir. Ama bu kız fazlasıyla
Salaktı.

- C
all the cops, when you see Tupac. -

Bambaşka biri oldu, eski halinden.
Ha, belki
Mutludur şimdi,
Garip.
Saçma.
Sikik.
Yazamamak, kelimelerin çıkmaması. Kız, saçma.
Tuşlar sanki direniyor.
Kalemle yazınca okuyamıyorum.

Mastar kullanınca daha bi' güzel
Oluyor sanki.

Ne lan bu?
Aşk şiiri abi.
Ha?
Kendine aşıkmış abi.
Kim lan bu karı?

Bu şiirdeki kız benim abi.

- W
ho shot me? But ya punks didn't finish. Now ya 'bout to feel the wrath of a menace. Nigga, I hit em' up! -

Siktirin gidin ibneler.

Kızıl saçlarımı özlüyorum.

30 Nisan 2011 Cumartesi

1. Mai

Proletarier aller Länder, vereinigt euch!
Neden Almanca bilmiyorum. Sanırım Marx'ın etkisi var bunda. Ayrıca Kurabildiğim en düzgün Almanca cümle bu.

Yarın 1 Mayıs. Emekçinin bayramı. Kitlesel olarak en büyük işçi gösterisi. Bunun yanısıra polis şiddetinin meşrulaştığı bir gün.

Hastane bahçesine biber gazı atan ya da yoldan geçen vatandaşı coplayan bir polise sahibiz. Gerçi alternatif bir düşüncesi olan herkesi susturan bir devlet - hatta çok tatlı bir örnek: Blogger kapalı lan! - başka ne yapabilir ki?

Sabah duydum, göçük altında günlerce kalan Şilili madenciler DİSK'in davetlisi olarak Taksim'e geliyormuş. Göçük altından çıkan madenciler polis altından çıkabilecek mi acaba?

Geçen sene medyaya - ki kendileri çok tatlı bir medyadır. - yasımayan bir sürü polis vakası vardı. TKP'li gençleri ıssıza çekip çökertmekten tutun, punk'ları hırpalamaya kadar. Bu sene de yaşanacaktır bunların benzerleri.

Ve Taksim meselesi. Millet Taksim'e girdik diye sevinmekte hala. Ama ne Taksim'e girilmiş, ne de Taksim alınmıştır. Taksim hediye edilmiştir. Ve buna en güzel örneği bir grup anarşist Taksim meydanından içeri girmeyerek eski yerde kutlamıştı. Ki bunu sadece bir grup anarşist değil bütün insanların yapması gerekli sanırım.

İzmir'de ise Gündoğdu'da toplu bir kaynaşma oluyor. Ama en güzeli kutlamalar boyunca Kordon'da oturup demlenen kara bayraklılardı.

Boyundaki bandanayı çıkarttıran polis bilekteki bandanaya laf etmiyordu ayrıca.

Ve yarın için bir kaç tavsiye;

- Her gün giydiğiniz şeyleri giymeyin.
- Canlı renklerden daha çok koyu renkleri tercih edin. Özellikle siyah.
- Dövme, küpe vb. şeyleri kapayın bir şekilde.
- Ve yüzünüzü pek göstermemeye çalışın. Ne olur ne olmaz.

Geçen İzmir Kısa Film Festivalinin açılış filminde de gördüğümüz gibi, polis her yerde aynı. Her yerde orospu çocuğu. Dikkatli olun.

17 Nisan 2011 Pazar

Hö?

J.J.'in balona benzeyen bir
kafası vardı.
Boynuna bir ip
bağladı.
Ve helyum
Çekti.
Uçan kafasından sarkan
ipi yakalayan J.J.'in
uçan bir balonu
olmuştu.
Hem de gözleri
olan bir balon.

~~~~~~~~~~~~~~~

Tony'nin topu ağaca
kaçmıştı.
Ve yapması gereken tek
şey kafasını söküp
ağaca fırlatmaktı.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Joe'nun kollarından
daha büyük bir
ağzı vardı.
Önüne gelen her
şeyi çiğniyordu.
Ve bir gün
takla atmaya
çalıştı...

~~~~~~~~~~~~~~~~

Henry kafası 3, bedeni
2 boyutlu bir çocuktu.
Boş zamanlarında kafasının
yanına yield
çizip tabelalık
yapıyordu.


Bunların hepsinin çizimleri var. Ama ne benim tarayıcım var. Ne de taramaya isteğim.